Cümleler - Deyimler
1 sayfadaki 1 sayfası
Cümleler - Deyimler
Good Morning. Günaydın.
Have a good morning, all! Herkese iyi sabahlar olsun!
I saw the kids off to school. Çocukları okula uğurladım.
Good afternoon. Tünaydın.
I was overwhelmed with shame. Utancımdan yerin dibine girdim.
Cut the crap! Zırvalamayı kes!
I've had enough of his crap! Bıktım artık onun saçmalıklarından!
Moving is the best medicine. Hareket etmek en iyi ilaçtır.
I'm bored of this game. Bu oyundan sıkıldım.
Have a good morning, all! Herkese iyi sabahlar olsun!
I saw the kids off to school. Çocukları okula uğurladım.
Good afternoon. Tünaydın.
I was overwhelmed with shame. Utancımdan yerin dibine girdim.
Cut the crap! Zırvalamayı kes!
I've had enough of his crap! Bıktım artık onun saçmalıklarından!
Moving is the best medicine. Hareket etmek en iyi ilaçtır.
I'm bored of this game. Bu oyundan sıkıldım.
Geri: Cümleler - Deyimler
Go boil your head! : Git başımdan!
Tell me another one! : Külahıma anlat! , Haydi oradan!, Hadi canım sen de!
Please yourself ! : Kafana göre takıl !, Canının istediğini yap !, Keyfine bak!
I am dead bored. : Çok canım sıkılıyor.
Here goes! : Başlıyoruz! / Haydi bakalım!
Nobody knows it for sure. : Kimse onu kesin olarak bilmiyor.
Good Night : İyi geceler
Bye for now : Şimdilik hoşçakal
See you tomorrow : Yarın görüşürüz /görüşmek üzere
So long! : Hoşçakal, Şimdilik hoşçakal
Cheerio : Hoşçakal, Güle güle
Farewell : Elveda, Güle güle
We’re on again off again : Bir dargın bir barışığız.
Somebody to see you : Sizi görmek isteyen biri var.
I’ll do with you later : Senle sonra ilgileneceğim.
What is that to me? : Bundan bana ne?
What do you say about it? : Buna ne dersiniz?
It's all the same to me : Bana göre hava hoş.
You’re not hearing me : Beni dinlemiyorsun.
Tell me another one! : Külahıma anlat! , Haydi oradan!, Hadi canım sen de!
Please yourself ! : Kafana göre takıl !, Canının istediğini yap !, Keyfine bak!
I am dead bored. : Çok canım sıkılıyor.
Here goes! : Başlıyoruz! / Haydi bakalım!
Nobody knows it for sure. : Kimse onu kesin olarak bilmiyor.
Good Night : İyi geceler
Bye for now : Şimdilik hoşçakal
See you tomorrow : Yarın görüşürüz /görüşmek üzere
So long! : Hoşçakal, Şimdilik hoşçakal
Cheerio : Hoşçakal, Güle güle
Farewell : Elveda, Güle güle
We’re on again off again : Bir dargın bir barışığız.
Somebody to see you : Sizi görmek isteyen biri var.
I’ll do with you later : Senle sonra ilgileneceğim.
What is that to me? : Bundan bana ne?
What do you say about it? : Buna ne dersiniz?
It's all the same to me : Bana göre hava hoş.
You’re not hearing me : Beni dinlemiyorsun.
Geri: Cümleler - Deyimler
Emir Cümleleri :
Get out of here : Çıkın buradan/ defolun
Shut up : Sus/ Çeneni kapa
Open the gates : Kapıları açın
Do it yourself : Kendiniz yapın
Break the glass : Camı kırın
Follow that car : Şu arabayı izle
Go : Git | Come : Gel
Bring it : Onu getir/ Getirin
Clean the blackboard : Tahtayı temizle
Fasten your seatbelt : Kemerinizi takın
Queue here please : Lütfen burada kuyruğa girin
Turn the lights off : Işıkları kapatın
Keep off the grass : Çimlere basmayın.
Get out of here : Çıkın buradan/ defolun
Shut up : Sus/ Çeneni kapa
Open the gates : Kapıları açın
Do it yourself : Kendiniz yapın
Break the glass : Camı kırın
Follow that car : Şu arabayı izle
Go : Git | Come : Gel
Bring it : Onu getir/ Getirin
Clean the blackboard : Tahtayı temizle
Fasten your seatbelt : Kemerinizi takın
Queue here please : Lütfen burada kuyruğa girin
Turn the lights off : Işıkları kapatın
Keep off the grass : Çimlere basmayın.
Geri: Cümleler - Deyimler
Off the clock: Zaman doldu. / Mesai bitti.
End of discussion!: Tartışma bitmiştir!
Live with it!: Bunu kabullen.
Arkadaşlık bunun içindir: That's why friends are for.
Ben doğru bildiğimi söylerim: I'd call a spade a spade.
Are you making fun of me? Benimle alay mı ediyorsun?
One cook in the kitchen: Bir ipte iki cambaz oynamaz!
Easier said than done!: Söylemesi kolay tabi!
Maintain pursuit: Takibe devam.
Çıkmam lazım : I gotta go
Yazı tura : Head or tails
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için : One for all, all for one
Ev hayvanın var mı? - Do you have a pet?
Kız arkadaşın var mı? - Do you have a girlfriend?
Erkek arkadaşın var mı? - Do you have a boyfriend?
Bu kaç para? - How much does it cost?
Kaç tane ...? - How many... ?
End of discussion!: Tartışma bitmiştir!
Live with it!: Bunu kabullen.
Arkadaşlık bunun içindir: That's why friends are for.
Ben doğru bildiğimi söylerim: I'd call a spade a spade.
Are you making fun of me? Benimle alay mı ediyorsun?
One cook in the kitchen: Bir ipte iki cambaz oynamaz!
Easier said than done!: Söylemesi kolay tabi!
Maintain pursuit: Takibe devam.
Çıkmam lazım : I gotta go
Yazı tura : Head or tails
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için : One for all, all for one
Ev hayvanın var mı? - Do you have a pet?
Kız arkadaşın var mı? - Do you have a girlfriend?
Erkek arkadaşın var mı? - Do you have a boyfriend?
Bu kaç para? - How much does it cost?
Kaç tane ...? - How many... ?
En son Mavidünya tarafından Perş. 31 Ocak 2013, 20:04 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Geri: Cümleler - Deyimler
So far : Şimdiye kadar
Sooner or later : Er ya da geç
Later on : Daha sonra
Every other day : İki günde bir
Every so often : Fırsat buldukça
Evcil hayvanın var mı? - Do you have a pet?
Kız arkadaşın var mı? - Do you have a girlfriend?
Erkek arkadaşın var mı? - Do you have a boyfriend?
Bu kaç para? - How much does it cost?
Kaç tane ...? - How many... ?
Seninle aynı fikirdeyim. - I agree with you.
What is that to me? : Bundan bana ne?
Are you making fun of me? : Benimle alay mı ediyorsun?
I can't help crying. : Ağlamamak elimde değil.
That's the worst of it! : Bu olabileceğin en kötüsüdür.
- That’s all!: Hepsi bu, bu kadar.
- That’s all for now: Şimdilik bu kadar
- The road divides here: Yol burada ayrılıyor
- The whole world knows that: Bütün dünya bunu bilir
- Thank you for your advice: Önerin için teşekkür ederim
- Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
Sooner or later : Er ya da geç
Later on : Daha sonra
Every other day : İki günde bir
Every so often : Fırsat buldukça
Evcil hayvanın var mı? - Do you have a pet?
Kız arkadaşın var mı? - Do you have a girlfriend?
Erkek arkadaşın var mı? - Do you have a boyfriend?
Bu kaç para? - How much does it cost?
Kaç tane ...? - How many... ?
Seninle aynı fikirdeyim. - I agree with you.
What is that to me? : Bundan bana ne?
Are you making fun of me? : Benimle alay mı ediyorsun?
I can't help crying. : Ağlamamak elimde değil.
That's the worst of it! : Bu olabileceğin en kötüsüdür.
- That’s all!: Hepsi bu, bu kadar.
- That’s all for now: Şimdilik bu kadar
- The road divides here: Yol burada ayrılıyor
- The whole world knows that: Bütün dünya bunu bilir
- Thank you for your advice: Önerin için teşekkür ederim
- Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
En son Mavidünya tarafından Perş. 10 Ocak 2013, 16:41 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Geri: Cümleler - Deyimler
It's a pity. : Yazık!
What a pity! : Ne yazık! Vah vah!
You're very kind. : Çok naziksiniz.
It's very kind of you. : Çok naziksiniz.
It's very good of you. : Çok iyisiniz.
See you. : Görüşmek üzere, gene görüşürüz.
See you soon. : Yakında görüşmek üzere
See you later. : Daha sonra görüşmek üzere
Let me see----------Bir bakayım
I'm single----------Bekârım
Try again----------Tekrar dene
I promise----------Söz veririm
Of course!----------Tabiî ki
Why not?..........Neden olmasın
Allow me..........Bana izin ver
I'm lost..........Kayboldum.
Forget it!----------Unut onu, unut gitsin
Slow down!----------Yavaşla
That's all!----------Hepsi bu, bu kadar
Is it yours?----------Bu senin mi?
Are you sure?----------Emin misin?
So do I----------Bence de
Cheer up!..........Neşelen
I see..........Anlıyorum
Me too..........Ben de
Come on..........Yapma, hadi
Not bad..........Kötü değil
I agree..........Aynı fikirdeyim
What a pity! : Ne yazık! Vah vah!
You're very kind. : Çok naziksiniz.
It's very kind of you. : Çok naziksiniz.
It's very good of you. : Çok iyisiniz.
See you. : Görüşmek üzere, gene görüşürüz.
See you soon. : Yakında görüşmek üzere
See you later. : Daha sonra görüşmek üzere
Let me see----------Bir bakayım
I'm single----------Bekârım
Try again----------Tekrar dene
I promise----------Söz veririm
Of course!----------Tabiî ki
Why not?..........Neden olmasın
Allow me..........Bana izin ver
I'm lost..........Kayboldum.
Forget it!----------Unut onu, unut gitsin
Slow down!----------Yavaşla
That's all!----------Hepsi bu, bu kadar
Is it yours?----------Bu senin mi?
Are you sure?----------Emin misin?
So do I----------Bence de
Cheer up!..........Neşelen
I see..........Anlıyorum
Me too..........Ben de
Come on..........Yapma, hadi
Not bad..........Kötü değil
I agree..........Aynı fikirdeyim
Geri: Cümleler - Deyimler
Let's all go to a movie; my treat.
Haydi sinemaya gidelim; benden.
My mother used to spend hours haggling with the market traders.
Annem pazarcılarla uzun uzun pazarlık yapardı.
The speech was given a standing ovation.
Konuşma ayakta alkışlandı.
The kids were rewarded with ice-cold lemonade.
Çocuklara ödül olarak buz gibi limonata verildi.
The children were caked in mud from head to toe.
Çocuklar baştan ayağa çamura bulanmıştı.
Her teeth were chattering with cold.
Dişleri soğuktan çatırdıyordu.
The meeting last will a couple of hours, give or take.
Toplantı aşağı yukarı birkaç saat sürecek.
Haydi sinemaya gidelim; benden.
My mother used to spend hours haggling with the market traders.
Annem pazarcılarla uzun uzun pazarlık yapardı.
The speech was given a standing ovation.
Konuşma ayakta alkışlandı.
The kids were rewarded with ice-cold lemonade.
Çocuklara ödül olarak buz gibi limonata verildi.
The children were caked in mud from head to toe.
Çocuklar baştan ayağa çamura bulanmıştı.
Her teeth were chattering with cold.
Dişleri soğuktan çatırdıyordu.
The meeting last will a couple of hours, give or take.
Toplantı aşağı yukarı birkaç saat sürecek.
Geri: Cümleler - Deyimler
What a beautiful song! : Ne güzel bir şarkı!
What a silly film! : Ne saçma bir film!
What a pity! : Ne yazık!
What a shame! : Ne ayıp
What if : farzedelim, ya...ise
What if it rains? : Ya yağmur yağarsa?
What if he doesn't like it? : Ya ondan hoşlanmazsa?
What of it : Ne olmuş yani, Ne farkeder, Kime ne
I didn't mean it that way : Öyle olsun istemedim .
I didn't mean it : Onu kastetmedim.
This is bullshit! : Bu sacmalik !
Let me say something : Birsey diyeceğim.
Tell the truth : Dogruyu soyle!
You hear that : Duydun mu?
Don't underestimate me! : Beni kucumseme!
Take responsibility : Sorumluluk al!
Don't fool around : Oyalanma! (gereksiz işlerle ugraşip boşa vakit harcayana söylenir)
No ifs or buts : İtiraz yok
No offense : Gücenmek yok / Alınmak yok
You devil! : Seni şeytan seni!
You can't be serious! : Ciddi olamazsın!
What a silly film! : Ne saçma bir film!
What a pity! : Ne yazık!
What a shame! : Ne ayıp
What if : farzedelim, ya...ise
What if it rains? : Ya yağmur yağarsa?
What if he doesn't like it? : Ya ondan hoşlanmazsa?
What of it : Ne olmuş yani, Ne farkeder, Kime ne
I didn't mean it that way : Öyle olsun istemedim .
I didn't mean it : Onu kastetmedim.
This is bullshit! : Bu sacmalik !
Let me say something : Birsey diyeceğim.
Tell the truth : Dogruyu soyle!
You hear that : Duydun mu?
Don't underestimate me! : Beni kucumseme!
Take responsibility : Sorumluluk al!
Don't fool around : Oyalanma! (gereksiz işlerle ugraşip boşa vakit harcayana söylenir)
No ifs or buts : İtiraz yok
No offense : Gücenmek yok / Alınmak yok
You devil! : Seni şeytan seni!
You can't be serious! : Ciddi olamazsın!
Geri: Cümleler - Deyimler
Once upon a time : Bir zamanlar
Formerly : Eskiden
Nowadays : Bu günlerde
Recently : Son zamanlarda
In the last few days : Son birkaç gün içerisinde
What's up? : N'aber? , Ne var ne yok?
What's the matter? : Sorun ne?
What's going on? : Neler oluyor?
How is it going? : Nasıl gidiyor?
Formerly : Eskiden
Nowadays : Bu günlerde
Recently : Son zamanlarda
In the last few days : Son birkaç gün içerisinde
What's up? : N'aber? , Ne var ne yok?
What's the matter? : Sorun ne?
What's going on? : Neler oluyor?
How is it going? : Nasıl gidiyor?
Geri: Cümleler - Deyimler
Follow me: Beni takip et
Forget it!: Unut onu, unut gitsin
Forgive me: Beni affet
For what?: Ne için
get a job : işe girmek
get a shock : şoka girmek
get angry : kızmak, sinirlenmek
get divorced : boşanmak
Start over : yeniden başlamak
Okunuşu : stɑrt ō-vər( ovı(r) )
burn down : yanıp kül olmak, tamamen yanmak
Okunuşu : bərn daʊn
He doesn't care about me: Beni umursamıyor.
I’m full: Tokum.
I’m not sure I can do it: Yapabilir miyim emin değilim
I don’t mean it: Onu demek istemedim, onu kasdetmedim.
You set me up!: Bana tezgâh kurdun!
Watch out!: Dikkat et!
That’s all for now: Şimdilik bu kadar
Give me a hand!: Bana yardımcı ol, bana yardım et (şu işe bi el at).
Guess what?: Tahmin et ne (oldu)?
Do me a favor: Bana bir iyilik yap
Don’t move!: Kımıldama!
Don’t worry: Endişelenme
Why not?: Neden olmasın
What happened to you?: Sana ne oldu?
Keep it up!: Aynen devam et!
I see: Anlıyorum
I quit!: İstifa ediyorum, bırakıyorum, vazgeçiyorum.
Forget it!: Unut onu, unut gitsin
Forgive me: Beni affet
For what?: Ne için
get a job : işe girmek
get a shock : şoka girmek
get angry : kızmak, sinirlenmek
get divorced : boşanmak
Start over : yeniden başlamak
Okunuşu : stɑrt ō-vər( ovı(r) )
burn down : yanıp kül olmak, tamamen yanmak
Okunuşu : bərn daʊn
He doesn't care about me: Beni umursamıyor.
I’m full: Tokum.
I’m not sure I can do it: Yapabilir miyim emin değilim
I don’t mean it: Onu demek istemedim, onu kasdetmedim.
You set me up!: Bana tezgâh kurdun!
Watch out!: Dikkat et!
That’s all for now: Şimdilik bu kadar
Give me a hand!: Bana yardımcı ol, bana yardım et (şu işe bi el at).
Guess what?: Tahmin et ne (oldu)?
Do me a favor: Bana bir iyilik yap
Don’t move!: Kımıldama!
Don’t worry: Endişelenme
Why not?: Neden olmasın
What happened to you?: Sana ne oldu?
Keep it up!: Aynen devam et!
I see: Anlıyorum
I quit!: İstifa ediyorum, bırakıyorum, vazgeçiyorum.
Geri: Cümleler - Deyimler
See you. : Görüşmek üzere, gene görüşürüz.
See you soon. : Yakında görüşmek üzere
See you later. : Daha sonra görüşmek üzere
All right : Aferin/ Yaşa be/ Çok iyi/ Harika
now or never : ya şimdi ya hiç
Have a good sense of humour : İyi bir espiri anlayışına sahip
♥ Regular heartbeat : /\_/\_/\_/\_/\_/\_
♥ When I'm with you : /\/\/\/\/\/\/\/\/\/\
When I lost you : /\____________
♥ Normal kalp atışı: /\_/\_/\_/\_/\_/\_
♥ Seninle olduğum zaman: /\/\/\/\/\/\/\/\/\/\
Senin kaybettiğim zaman: /\____________
-So far : Şimdiye kadar
-Sooner or later : Er ya da geç
-Later on : Daha sonra
-Every other day : İki günde bir
-Every so often : Fırsat buldukça
Alıntıdır.
Geri: Cümleler - Deyimler
So much the worse for him! : Yazıklar olsun ona!
Keep the change : Üstü kalsın
Come along. : Haydi!, çabuk!
Take it easy. : 1. Kolay gelsin. 2.Aldırma! Boş ver!
What is that to me? : Bundan bana ne?
Are you making fun of me? : Benimle alay mı ediyorsun?
I can't help crying. : Ağlamamak elimde değil.
That's the worst of it! : Bu olabileceğin en kötüsüdür.
child-care : çocuk bakımı
childhood : çocukluk çağı
children of today : zamane çocukları
coup attempt : darbe girişimi
court : mahkeme
court file : dava dosyası
court notice : mahkeme ilanı
You are out of breath : Nefes nefesesin
En son Mavidünya tarafından Perş. 26 Nis. 2012, 19:47 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Geri: Cümleler - Deyimler
I guess : Sanırım
I see : Anladım, Anlıyorum
I think : Bence
I mean : Yani, Demek istediğim
In my opinion : Bana göre, Bence
I don't care : Umurumda değil
I don't mind : Farketmez, Bana uyar
It doesn’t matter : Önemli değil, Bir önemi yok
I’m back : Döndüm, Geri geldim
That’s it : Hepsi bu!
I see : Anladım, Anlıyorum
I think : Bence
I mean : Yani, Demek istediğim
In my opinion : Bana göre, Bence
I don't care : Umurumda değil
I don't mind : Farketmez, Bana uyar
It doesn’t matter : Önemli değil, Bir önemi yok
I’m back : Döndüm, Geri geldim
That’s it : Hepsi bu!
Geri: Cümleler - Deyimler
What do you think?: Ne düşünüyorsun?
What happened?: Ne oldu?
What happened to you?: Sana ne oldu?
What’s new?: Ne haber
What’s the matter?: Ne var, ne oldu?
What’s up?: Ne haber?
What’s wrong with you?: Neyin var?
What’s your trounle?: Senin derdin ne?
Who’s calling?: Kim arıyor, kim çağırıyor
Who tall you that?: Bunu sana kim dedi?
Would you like some help?: Yardım ister misin?
Why not?: Neden olmasın?
Geri: Cümleler - Deyimler
- That’s all!: Hepsi bu, bu kadar.
- That’s all for now: Şimdilik bu kadar
- The road divides here: Yol burada ayrılıyor
- The whole world knows that: Bütün dünya bunu bilir
- Thank you for your advice: Önerin için teşekkür ederim
- Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
Geri: Cümleler - Deyimler
Neither you nor he is wrong: Ne sen hatalısın ne de o
Never mind: Boş ver, zararı yok
None of your business!: Seni ilgilendirmez
No one knows: Kimse bilemez
No problem!: Sorun yok
No way!: Olamaz! Hiçbir şekilde, hiçbir yol,
Not a sound was heard: Sessizlik hâkimdi, çıt çıkmıyordu.
Geri: Cümleler - Deyimler
in : İçinde
On : üstünde
Under: Altında
Next to : Bitişiğinde
Behind : Arkasında
in front of : Önünde
Opposite : Karşısında
Near : Yakınında
Geri: Cümleler - Deyimler
My Foot! : Yok artık daha neler!, Dünyada inanmam!
Are you out of your mind? : Aklını mı kaçırdın ?
Don't push your luck : Şansına fazla güvenme / Şansını zorlama
It doesn't make any difference : Hiç fark etmez
Geri: Cümleler - Deyimler
keep in touch : temasta olmak
keep quiet : sessiz olmak
keep a diary : günlük tutmak
keep a promise : sözünde durmak
keep a secret : sır tutmak
Geri: Cümleler - Deyimler
- That’s all!: Hepsi bu, bu kadar.
- That’s all for now: Şimdilik bu kadar
- The road divides here: Yol burada ayrılıyor
- The whole world knows that: Bütün dünya bunu bilir
- Thank you for your advice: Önerin için teşekkür ederim
- Thank you for your effort: Çabanız için teşekkür ederim.
Geri: Cümleler - Deyimler
What a beautiful song! : Ne güzel bir şarkı!
What a silly film! : Ne saçma bir film!
What a pity! : Ne yazık!
What a shame! : Ne ayıp!
It's a pity. : Yazık!
What a pity! : Ne yazık! Vah vah!
You're very kind. : Çok naziksiniz.
It's very kind of you. : Çok naziksiniz.
It's very good of you. : Çok iyisiniz.
Geri: Cümleler - Deyimler
Nice to meet you (Tanıştığımıza memnun oldum)
Good to meet you (Tanıştığımıza memnun oldum)
Nice meeting you (Sizinle tanışmak çok hoş)
It’s a great pleasure to meet you (Sizinle tanışmak büyük zevk)
Glad to meet you (Tanıştığımıza memnun oldum)
It’s a great pleasure to have finally met you (Sonunda sizinle tanışabilmek büyük zevk)
How nice to meet you (Sizinle tanışmak ne kadar güzel)
How do you do (Memnun oldum)
A pleasure (Sizinle tanışmak bana zevk verdi)
Geri: Cümleler - Deyimler
fair-weather friend : iyi gün dostu
foul-weather friend : kötü gün dostu
What of it : Ne olmuş yani, Ne farkeder, Kime ne
Believe it or not==> İster inan ister inanma
Similar topics
» İngilizce - Türkçe (cümleler)
» Soru cümleleri - Olumsuz cümleler
» Simple Past Tense (geçmiş zaman) Olumlu ve Olumsuz Cümleler
» Soru cümleleri - Olumsuz cümleler
» Simple Past Tense (geçmiş zaman) Olumlu ve Olumsuz Cümleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz